KIPKIRMIZI'dır bizim kanımız, BEMBEYAZ akar gözyaşlarımız...

10 Mart 2012 Cumartesi

Bir Mirastır ''Bulancakspor''

Üç katlı sahile paralel, mazileri içine defnetmiş eski bir binadan sevdik BULANCAKSPOR'u...

Küçüklüğümüz bu binanın 1. katında tavla oynamayı bilmeden zar atarak, okey oynamayı bilmeden aynı renkteki taşları dizerek geçti, yanında da Bahtiyar (battoş) ağabeyin oraletinden içerdik..

Binanın balkonundan iskelede demir atmış gemilere bakar, tanış balıkçı teknesi gelirse babamın elinden tutarak taze balık yemeye giderdik.. O zamanlar ne Karadeniz'e taş doldurulmuştu, nede kapalı tribünün üzeri kapalıydı.. Her şey saf her şey tertemizdi..

Eskiden maçlarda sıkı güvenlik önlemleri yoktu.. hakeme kızanlar sahaya çakmakta atardı, bozuk parada.. Bu yüzdendir ki maçları açık tribünde izlerdik..

Şimdilerde maç günleri tribün kapısının önünde ki çocuklarda buluyorum kedimi 'içeriye girebilecek miyim?'' sorusunu kendi kendilerine sorduklarını gözlerinden okuyorum..
Bizde seneler önce büyüklerimizin ellerinden tutarak girdik içeriye, aynı soruyu kendimize sorarak..

Hiç gözümün önünden gitmez; Bir gün yine Bulancakspor lokalinde oturuyoruz, zannediyorum ki şampiyonluk yolundayız. 1-0 mağlup olmuşuz. Gazetenin manşeti aynen şöyle '' Hakem 1-0 Bulancakspor''Gördüğüm o siyah beyaz gazetenin rengi, tipi, manşeti hep aklımdadır.. Çocukluğumdandır ki kimseye soramadım 'Hakem' diye bir takım mı var? yada 'Hakemle' maç mı yaptık? Büyüdükçe anladım neden o manşeti attıklarını...

Şimdilerde mağlubiyetler kaderimiz olmuş.. Ne 1926'nın ruhu var, ne ismi, ne cismi.. Hani seneler önce o güzel pankart vardı ya ''Parasız, Sahasız, Sahipsiz İnadına BULANCAKSPOR' yazıyordu.. Parasız daha başarılıydı bu takım..

2. lige çıktığımızda tüm caddeler, sokaklar Kırmızı-Beyaz'dı.. Dev bayraklar vardı... ,
Ondan sonra zaten seçimlerde parti bayrakları ile süslendi o sokaklar..





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...